Tarih-i Utbî (Tarih-i Yemini)/ Dr. Öğr. İzzetullah Zeki
Tarih-i Utbî (Tarih-i Yemini)
Ebu Nasr b. Muhammed b. Abdülcebbar Utbî
Hicri 427 yılında vefat etmiştir. O, Rey’li olup dördüncü ve beşinci asırda
İran’da yaşamıştır. Şiir yazmış ve Tarih-i Utbî ile Letayifü’l-Küttab alı
eserlerini ele almıştır. Gençlik yaşlarında Rey’i terk ederek Horasan’da
bulunan dayısını yanında yerleşmiş, dayısının ölümünün ardundan Ebu Ali Simcur
ve Nasiruddin Sebüktegin’in yanında kalmıştır. Buna yanı sıra Nişabur’da
bulunan Sultan Mauhmud’un yanına geçmiş, Hicri 412 tarihinde Gazneli Mahmud
saltanatı hakkında Tarih-i Yemini’yi yazmıştır. Kitap ismini Yeminuüddevle
Sultan Mahmud’un lakabından almıştır.[1]
Tarih-i Utbî ağır bir Arapçaya sahip olduğu için daha çok şerh ve tercüme
edilmeye ihtiyaç duyulmuştur. Günümüze kadar sekiz kere farklı dillerde
çevrilmiş ve tercüme edilmiştir. Tarih-i Utbî’yi şerh edenlerden Çelebi şuana
kadar Tarih-i Utbî’nin şerh ve tercümelerini şöyle sıralamıştır:
1. Mecdüddin Kirmânî
2. Sedru’l Efadıl Kasın b. Hüseyin Harezmi
(ö: 555 Hicri)
3. Tacdüddin b. Mahfuz
4. Hamidüddin Ebu Abdullah Mahmud b. Ömer
Necati Nişaburi ki şerhinin adını Besatini’l-Ulema koymuş ve Şerh-i Necati
olarak meşhur olmuştur.
5. Curfadekânî
6. Şeyh Ahmet Muin b. Ali b. Ömer Adedi
Dımışkî (1173-1089 Hicri) bu şerh Menini Şerhi olarak meşhur olmuştur.
7. Hac Mirza Ali Sukkatu’l- İslam (Ö: 1330
Hicri) kitabın tümü tercüme edilmemiştir.
8. Renold, İngiliz şarkiyatçısı tarafından
Curfadekani tercümesi üzerinden İngilizceye tercüme edilmiştir.[2]
Sevinç verici bir durumdur ki Tarih-i Utbî’nin asıl
nüshaları günümüze kadar korunmuştur. Sadece yedinci asırdan tarihi değeri olan
dört nüsha dünyanın farklı kütüphanelerinde bulunmaktadır. Bunun dışında 9-10
ve 11. yüzyıldan kalan el yazma nüshaları da bulunmaktadır. Dünyanın farklı
kütüphanelerinde muhafaza edilmekte olan nüshaları şunlardır:
1. Türkiye Esad Efendi Kütüphanesinde
Bulunan El Yazma Nüshası. Bu nüsha 2225 sayı olarak 197 yaprak olarak
kaydedilmiştir. Bu eser Hicri 236 yılında Muhammed b. Muhammed b. Abdurrahman
er-Razi tarafından şerh ve özetlenmiştir.
2. Eserin ikinci nüshası ise Türkiye Şehit
Ali Paşa Kütüphanesinde 1854 sayı ve 214 yaprak olarak kaydedilmiştir. Bu
nüshayı Hicri 638 yılında Ebu İsmail
Sekkeri adlı bir kişi tarafından yazılmıştır..
3. Eseri diğer bir nüshası ise Türkiye
Ayasofya Kütüphanesinde 3147 sayı ve 279 yaprak olarak muhafaza edilmektedir.
Bu eser Hicri 696 yılında Kutluca Abdullah tarafından Erzincan ilinde özet hale
getirilmiştir.
4. Eserin diğer bir nüshası ise Britanya
Kütüphanesinde 24,950 add ve 236 yaprak
olarak kaydedilmiştir. Bu eser 664 yılında Said b. Osman el Buhari tarafından
yazılmıştır.
5. Eserin diğer bir nüshası İran Dihhuda
Kütüphanesinde 541 sayı olarak kaydedilmiş ve Hicri 1265 yılında Mir Abdülmecit
Hüseyni İsfahanî tarafından şerh edilmiştir.
6. İran Üniversite Merkez Kütüphanesinde
131 sayı olarak bulunan bu eser Hicri 745 yılında İbnu’l Kadı tarafından şerh
edilmiştir.
7. Tebriz Terbiyet Devlet Kütüphanesinde
bulunan bu eser 183 sayı olarak kaydedilmiş ve Hicri 1272 yılında Bedi b.
Mustafa b. Abdülhamit Musavi İsfahanî tarafından hazırlanmıştır.
8. Eserin matbu nüshası 1272 yılında
Bahaüddevle Bahman Mirza b. Fetih Ali Kacar Şahi tarafından Tahran’da
basılmıştır.
9. Eserin ikinci matbu hali ise 1334 yılında
Ali Kavim tarafından Tahran’da basılmıştır.[3]
Yorumlar
Yorum Gönder