İSLAM'DA KADIN EĞİTİMİNİN ÖNEMİ

 İSLAM'DA KADIN EĞİTİMİNİN ÖNEMİ

Doç. Dr. İzzetullah Zeki 

1. İlim Her Müslümana Farzdır

İslam’da ilim, cinsiyet ayrımı olmaksızın her birey için farz kılınmıştır.

➡️ Hadis:

"İlim talep etmek her Müslüman erkek ve kadın üzerine farzdır."

(İbn Mâce, Mukaddime, 17)

Bu hadis, kadınların eğitim hakkını sadece bir lütuf olarak değil, dini bir sorumluluk olarak ortaya koyar. Yani kadınların ilim öğrenmesi, İslam’ın bir emridir.

2. Kur’an’da Bilgiye ve Düşünceye Teşvik

Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette bilgi sahibi olmanın, düşünmenin, akletmenin önemi vurgulanmıştır. Bu ayetlerde erkek-kadın ayrımı yapılmamıştır.

➡️ “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”

(Zümer Suresi, 9)

Bu ayet, bilginin insanı yücelttiğini ifade eder. Kadın da bir birey olarak Allah katında sorumludur ve bu sorumluluklarını yerine getirebilmek için bilgi sahibi olması gerekir.

3. Hz. Muhammed’in Uygulamaları

Peygamber Efendimiz, kadınların eğitimi konusunda büyük bir hassasiyet göstermiştir. Kadınlara özel dersler vermiş, onları camideki sohbetlerine davet etmiş, sorularına sabırla cevap vermiştir.

➡️ Hz. Aişe (ra):

İslam tarihinin en büyük kadın âlimlerinden biridir. Peygamber Efendimizin vefatından sonra, erkek sahabeler bile ona fetva sormaya gelmiştir. Hadis, fıkıh, tıp ve şiir konularında derin bilgi sahibiydi.

➡️ Ensar Kadınları için:

"Ensar kadınları ne güzel kadınlardır! Onlar dinlerini öğrenmede utanmazlar." (Buhârî, İlim 36)

Bu hadis, kadınların soru sormasından, öğrenme isteğinden övgüyle söz eder.

4. Eğitimli Kadının Rolü

Eğitimli bir kadın;

Ailesine İslam’ı öğretir,

Çocuklarını bilinçli bir şekilde yetiştirir,

Toplumun ahlak ve bilgi düzeyine katkı sağlar.

Eğitimli anneler, sadece birey değil bir nesli şekillendiren rehberlerdir.

➡️ Bir Arap Atasözü:

"Bir erkeği eğitirsen bir bireyi eğitmiş olursun. Bir kadını eğitirsen bir toplumu eğitmiş olursun."

5. İslam Tarihinde Öncü Kadın Âlimler

İslam tarihinde, kadınlar sadece dini değil, aynı zamanda pozitif bilimlerde de ilerlemişlerdir. Bazı örnekler:

Fatıma el-Fihri: 859 yılında dünyanın ilk üniversitelerinden biri olan El-Karaviyyin Üniversitesi’ni Fas’ta kurmuştur.

Rufeyde el-Eslemiyye: İslam’ın ilk kadın cerrahı olarak bilinir.

Nusayba bint Ka‘b: Hem savaşçı hem de ilim sahibi bir kadındı.

Bu örnekler, İslam’ın kadınlara sunduğu eğitim ve gelişme fırsatlarını açıkça gösterir.

SONUÇ:

İslam, kadınlara eğitim hakkını asırlar önce tanımış, hatta bu hakkı bir sorumluluk olarak görmüştür. Kadınların öğrenme hakkı değil, öğrenme görevi vardır. Bugün İslam dünyasında kadınların eğitime erişiminin engellenmesi, İslam’ın öz ruhuna aykırıdır. Kadın eğitimi, bireyin gelişimi, ailenin huzuru ve toplumun geleceği için hayati önemdedir.

Doç. Dr. İzzetullah ZEKI 

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi